Hayalini anlattı beyaz bir kağıda. Kelimelerinin derin boşluğuna sığındı. Sonra bir düş gördü. Gerçekte ise düşlerini sığdıracak bir yüz buldu kendine. Artık resmini çizebileceği bir suret vardı. Ve rüyalarını süsleyecek bir yüz… Özledi, bekledi, istedi… O olmalıydı. Başkasını gözü görmüyordu. Çünkü ona baktığında mutluluğu görüyordu. Ve gözlerinin içinde gördüğü kendi değildi yine oydu.

Nereye gitse hayalini de yanında götürdü. Taşıması kolaydı artık, ona bir suret bulmuştu. Yüreğine düşen bir fotoğraf yalnızlığıydı. Aradığı bir yüzden daha ötesi… Aradığı hayalleriydi.

Anlatmak mı? Kime, neyi anlatacaktı? İsmini söylese herkesin aklına bir başka yüz gelecekti. Resmini gösterse herkes güzelliğiyle oyalanacaktı. O resmin arkasındaki hayalini kim görecekti? Anlatmak olsa olsa eskitirdi hayalini. Anlatmak, acısını alır götürürdü ama ya o her seferinde hissettiği ilk heyecanını… sanki her seferinde ilk defa görüyordu, ilk defa yaşıyordu, ilk defa seviyordu. Öyle heyecanlıydı işte, bir çocuk gibi… Yarın bayram, yeni kıyafetlerimi giyeceğim…

İsmi çoktan konulmuştu bu duygunun. Düşlerini bir yüze sığdırmaya, onu ararmış gibi hayalini aramaya aşk dendi yıllardır. Mecazi bir doku taşıdı kokusunda. Derin bir nefes alırken ciğerlerine dolan hava gibi mutluluk verici, ama bir o kadar tutsak…

Neyine ayrılık denildi, neyine hasret… Neyine bu kadar şiir yazıldı, bu kadar şarkı…

İlahi bir sessizliğe büründüğü anda aşk. Ki gerçek bir aşk oldu. Leylasından geçtiği yollarda buldu kendini. Bulamayanlara aşk olsun…

Bir hayli zaman geçti. Aşk mecazi kokusunu da kaybetti. Kalabalıklar et kokmaya başladığında, zaman bir hayli geçti. Boyalı bir yalnızlığı vücudunda eritmeye aşk dendi. Üst üste konulmuş iki çıplak cesedi andırıyordu sevişmeler.

Durdu ve düşündü. Kavuşmak istiyordu artık. Hayalini gerçekleştirmek istiyordu düşlediği o yüzle. Adını kim ne koyarsa koysun seviyordu işte. Aşkmış değilmiş umrunda mıydı sanki. O kadar birikmişti ki o kadar sevecekti izin verseydi. Ama olmadı. Bazen inandırmak zordu düşünde gördüğünün o olduğuna. Bazense geç kalmak yıkıyordu hayalleri. Ama geç kaldığına inanmadı. Biliyordu inandıramamıştı, yıllardır biriktirdiği hayalini bir anda önüne serememişti. Bilemezdi ki kaç yılda bu kadar eskidiğini, bilseydi kovalamazdı yanıbaşından. Dinlediğini sandı ve tanıdığını bir anda. Kelimelerle oynadı, ona göre değildi en son böyle dedi. Ve geç kalınmışlık süsü verdi. Geç kaldığına inanmasını istedi. O ise inanmadı.

Bir düş daha yalpalanırken üçüncü tekillerin ağzında kendini kelimelerin ardına sakladı bu masalın asıl kahramanı. Nereye giderse gitsin acısını taşıtacaktı kelimelerin anlamsızlığında. Derin bir uykuya dalma hayali kurarken bile onu rüyasında görme umuduyla gözlerini kapadı. Belki son kez böyle mutlu olacaktı.

Bir yüzdü sadece. Farkında olmadan bir masalda kendine bir yer buldu. Masalla yüzleştiğinde kendi yüzünü göremedi. Kaybeden oydu ama farkında değildi. Oysa o masal onun fotoğrafıydı. Onun suretiyle resmedilmişti. O olmasaydı o masal da olmazdı zaten.

Yüzüne hapsedilmiş bir hayali özgür bırakmaya çalışırken onu gördü. Görür görmez derin bir nefes aldı. Mutluluk verici, bir o kadar da tutsak… Kokusunda saklıydı hayat. Sil baştan başlıyordu her şey. Neyin peşinden koştuğunu bildiği sürece küsemezdi hayata. Aklından geçirdi tekrar “Ne yaptım da tuvalimdeki o resim aktı gitti gözlerimin önünden?”

Ve bir başkası başka bir yüz gördü. Adına ilk görüşte aşk dedi. O yüzü sürekli düşünde gördü. Hayaller kurdu, mutluluğa yaklaştıkça mutlu oldu. Eline kalemi aldığında zor değildi anlatmak kendi masalını kendine.

Tersten başlamış bir masal neyi değiştirirdi ki? Hepimiz bir yüzde aramıyor muyuz hayalimizi? Kim ben o yüzü arıyordum derse yalan, o yüzü de sen çizmemiş miydin ki?

Emrah Yumuk
29.09.2008

C# Server İç (Internal) IP Alma

C#’ta server iç (internal) ip adresi alma:var ipAddress = Dns.GetHostEntry(Dns.GetHostName()).AddressList.FirstOrDefault(ip => i...… Devamını oku...